Değerli okurlar; yeni ve güncel bir konuyla yine sizlere merhaba diyorum.
Ülkemizde araç satışları özellikle ilan siteleri (sahibinden.com; arabam.com gibi) üzerinden yapılmaktadır. Son günlerde ilan sitelerine konulan araçlarla ilgili araç sahipleri dolandırıcılar tarafından aranarak sözde pazarlık edilmekte, araç için kaparo ödenerek ilanın kaldırılması istenmekte ve böylece satıcı nezdinde güven uyandırılmaktadır. Dolandırıcı diğer taraftan araç ve araç sahibine ait bilgilerle ilanı başka mecralara kopyalayarak aynı aracı bu kez piyasanın altında bir fiyatla satışa çıkarmaktadır. Böylece dolandırıcı, satıcıya göre daha hızlı alıcı bulmakta ve zaman kazanmaktadır.
Hem alıcı hem satıcı rolüne bürünen dolandırıcı kendisini de genelde komutan gibi toplum nezdinde güven uyandıran bir kamu görevlisi gibi tanıtmaktadır. Ayrıca “araçla dayısının ilgilendiğini, vekâletin onda olduğunu'' ve "Dayımla fiyat konuşmayın, benimle konuşun" diyerek alıcı ve satıcıyı buluşturmaktadır. Taraflar bundan dolayı noter işlemleri bitinceye kadar sazan sarmalı yöntemiyle dolandırıcılığa uyanamamaktadır. Dolandırıcı buluşma sonrası tarafları ekspertize gönderir. Aracın devri için noter aşamasına gelindiğinde ise, dolandırıcı banka iban numarasına ödemeyi yaptırır. Para hesaba düştükten çok kısa süre sonra ise, parayı kripto varlık hesaplarına havale yaparak bankalarda olduğu gibi şüpheli işlem dolayısıyla paraya bloke konulmasını engeller.
Tüm mesele anlaşılınca alıcı ve satıcı aralarında tartışır ve karakolluk olurlar. Yine bu nedenle satıcı, satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla sözleşmeden dönerek veyahut da hile nedeniyle iradesinin sakata uğratıldığını iddia ederek sözleşmeyle bağlı olmadığından araç mülkiyetinin tekrar adına tespiti ve tescilini dava konusu edebilmektedir.
SATICI OLDUĞU İDDİASINDA BULUNAN KİŞİNİN, RUHSAT SAHİBİ YA DA YETKİLİ VEKİLİ OLUP OLMADIĞI, RUHSAT VE VEKÂLETNAMEDEN KONTROL EDİLMELİDİR.
Sazan sarmalı yöntemiyle dolandırıcılığın önlenmesi için dikkat edilmesi gereken birkaç önemli husus vardır. Araç alım satımında alıcı, ruhsat sahibi satıcıyı muhakkak görmelidir veya ruhsat sahibi satış hususunda bir kimseye yetki vermişse, alıcı, o kişinin noterde düzenlenmiş devre konu aracın satışı hususunda yetkili kılındığı özel vekâletnamesini görmelidir.
ARAÇ SATIŞLARINDA ÖDEME MUHAKKAK RUHSAT SAHİBİNE VEYA AÇIK TALİMATI BULUNAN KİŞİYE YAPILMALIDIR.
Yine dolandırıcıların tuzağına düşmemek için, araç satış bedelinin ruhsat sahibine ödenmesi gerekmektedir. Ruhsat sahibi, ödemenin başkasına yapılmasını talep ediyorsa, bu hususta şüphe ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde el yazısıyla açık talimat (veya özel vekâletnamede ahzu kabz ve tahsile yetkili kılınmak gibi) vermelidir.
ARAÇ SATIŞLARINDA TARAFLAR, NOTER BEYANLARINI OKUMALIDIR.
Araç satışlarında dikkate edilmesi gereken diğer bir önemli husus da noter vasıtasıyla yapılan araç satış sözleşmesinde, satıcıya atfen yer alan beyanlardır. Çünkü satıcı ”bedelin tamamını nakden aldığını ve aracı teslim ettiğini” beyan ettikten sonra, satış bedelini almadığını ileri sürmesi halinde bu iddiaya değer verilmeyecektir. O nedenle satıcının da alıcının da noter evrakını iyi incelemesi ve beyanlarını okumaları gerekmektedir. Bu hususa yeterince dikkat edilmemektedir; ancak noter satış sözleşmelerinin resmi senet, dolayısıyla yazılı kesin delil hükmünde olduğu unutulmamalıdır. Söz gelimi satıcı bedelin tamamını nakden aldığını beyan ettikten sonra, satış bedelini almadığını ileri sürmesi; ancak senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı kesin bir delille mümkün olacaktır. Satıcının bu iddiasını tanıkla ispatlaması mümkün değildir. Nitekim bu konuda en üst mercii Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, satıcının araç satış bedelinin tamamını nakden aldığı yönündeki noter beyanının, satıcıyı bağlayacağını, bedeli almadığı yönündeki itirazlarının dinlenemeyeceği dile getirmiştir (Yargıtay HGK., E. 2017/826, K. 2020/667, T. 23.9.2020).
Araç alım satımında dolandırıcılık, yukarıda dile getirdiğimiz üzere internet aracı platformlarına satılık ilanına konulması üzerine, dolandırıcıların devreye girerek paylaştıkları banka iban numaralarına para gönderilmesini sağlamaları şeklinde gerçekleştiği için bahse konu eylemin TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu açıktır. Yanılgılı değerlendirmeyle bazen bahse konu eylem, bilişim suçları soruşturma bürosuna gönderilmekle beraber, bu hususta dolandırıcılığa bakan savcılık bürosunun görevli olduğunu düşünmekteyiz. Savcılık soruşturmalarında alınan ifade ve beyanlar, mahkeme içi ikrar niteliğindedir. Mahkeme içi ikrarın kanıt yükümlülüğünü ortadan kaldıracağı ve kesin delil niteliğinde sayılacağını söylemek gerekir. O nedenle araç alım satımı dolandırıcılığında mağdur olan kişilerin ceza şikâyetinde bulunmasını da tavsiye etmekteyiz. Nitekim satıcı, dolandırıcının hilesini biliyor veya bilecek durumdaysa, şüpheli konumunda olabilecektir. Bu durum ise satıcı ile alıcı arasındaki hukuki ihtilafların çözümünde etkili olacaktır.
Araç alım satımında dolandırıcılık yapan kişilerin, araç satış bedeli banka hesaplarına geldikten sonra kripto varlık hesaplarına paralarını aktardıkları veya hesap kiraladıkları, telefon görüşmelerini başkaları üzerine alınmış gsm hatlarıyla yaptıkları bilinmektedir. Tüm bu hususlar maalesef -ki mağduriyetin giderilmesini zorlaştırmaktadır. Devlet bazı önlemler alsa da yeterli gelmemekte ve bu hususta vatandaşların uyanık olması gerekmektedir. Nitekim 31 Ağustos 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik değişikliği ile ilanlarda sahte hesapların önüne geçebilmek için kişilerin kimlik doğrulaması yapılmadan ilan yayınlanamayacağı, İkinci el ilan platformları, üyelik oluşturulurken veya ilanın yayınından önce kişinin ad, soyad, T.C. kimlik numarası ve telefon numarasını doğrulamak zorunda olacağı, bu bilgilerini doğrulayamayan kullanıcıların ilan veremeyeceği düzenlenmiştir. Ayrıca kişiler; kendisi, eşi veya bir ve ikinci dereceden akrabalarına ait olmayan ikinci el aracı yetki belgesi olmadan ilan veremeyecektir. İlan platformları, ilanın yayınından önce bunun doğrulamasını yapmakla yükümlü olup, bu yönetmelik hükümleri, taşınmazlar yanında araçlar bakımından da geçerlidir.
Bu haftaki yazımı Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye zamanında modern kodifikasyon çalışmalarını göstermesi bakımından önemli olan Mecelle'nin, Küllî Kaidelerinden 39 nolu madde ile noktalıyorum:
“Ezmanın tagayyuru ile ahkâmın tagayyuru inkâr olunamaz.” (Zamanın değişmesiyle, hükümlerin de değişmesi inkar olunamaz).