Gün geçmiyor ki gündemimizde kara haberler olmasın. Ne felaket bitiyor, ne çatışma, ne de nefret... Hepimiz ruh hastası olduk. Tam birini sindiriyoruz derken bir diğeri yüreğimize oturuyor. Herkes bir köşe kapmış, uzlaşma yok; sürekli birbirimizle savaşıyoruz. Düşmanımız en yakınımızmış gibi, sürekli kılıçlarımızı patlatıyoruz..
Zehirli gıda, zehirli hava, yapay zeka, 5G, kuraklık, açlık, ölüm, savaş, nefret, nefret ve nefret, etrafımız kuşatıldı!
Nereye gidiyor bu dünya?' Ah, nerede o eski bayramlar?' levelini birkaç tık geçtik gibi... Nerede o eski günler? İnsanların birbirine gülümsediği, hafta sonları geç saatlere kadar ailece eğlenip, misafir koltuğunda uyuya kaldığımız yorgun geceler... Akşam yürüyüşleri, sokakta oynayan bebeler, yan bahçeden erik çalan umut dolu çocuklar... Komşu komşuyu tanımıyor, parklar bomboş... Kimseler yok gibi!
Herkes kendi kabuğuna çekildi. Komşumuzu tanımıyor , denk gelmemek için kör ebe oynuyoruz. Aynı merdivenden inerken kapı örtüyor, selam vermek, gülümsemek bir yana; aynı asansöre binmemek için evimize dönüyoruz. Pimi çekilmiş bomba gibiyiz, parmağımız tetikte...
Üç maymun oynuyoruz. En yakınımız en uzak oldu, en sevdiklerimizle bile durmadan savaşıyoruz.. Kimse gülümsemiyor, derdimiz, kaygımız çok.. İnsanlar mutsuz! Kimse kimseye güvenmiyor, kimse kimsenin iyiliğini istemiyor. Hepimiz bencil ve çıkarcı olduk.
Sahi nerede yitirdik iyi niyetimizi ve umutlarımızı?
Menfaatimize hizmet etmeyen her şeyi yok sayıyoruz. Sistem bizi yuttu, sindirdi ve içine hapsetti. Bu karanlık girdap bizi dibe doğru çekiyor. Manevi değerlerimizin yerini madde aldı. Maddemize madde katmak en büyük başarımız ve bu uğurda yapacağımız her eylem haklı mücadelemiz oldu. Ne ahlak kaldı, ne erdem... Ataerkil yapımızı yanlış çözümledik ve ondan da utandık. Özümüzü, kökümüzü kaybettik, bağlantılarımızı kaybedince ipimiz de koptu, uçup gittik... Kendimize bakmadan hep başkalarını kendimize örnek aldık, kendimize olan saygımızı yitirip, tek etik sınırımızı "o yaparsa ben de yaparım" çizgisine koyduk.
İnsan olma değerlerimizi yitirdik!
Gelecek nesillere bu şekilde mi örnek olacağız?Çocuklarımıza bırakacağımız Dünya bu mu?
Sahi neydi insanı insan yapan ?
Sen kendine neyi yakıştırıyorsun? Kendisine saygısı olmayan insanın başkasına saygı duyması pek mümkün değildir. Önce kendimize saygı duyalım, önce kendimize yakışanı yapalım. Bize nasıl davranılmasını istiyorsak, başkasına da öyle davranalım. Kim nasıl olursa olsun, biz kendimizi örnek alalım. Hep ileriye bakalım, erdemlerimizi yitirmeden hep daha iyiye, daha yükseğe odaklanalım. Kendimizin daha yüksek bir versiyonuna ulaşmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.
Belki dünyayı değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz ve büyük değişimler küçük adımlarla başlar.
"İçimizdeki iyiliği bulmak, dünyayı değiştirmek için atılacak ilk adımdır."
Yeniden insan olalım..
Sevgi ile kalın...