Kadim Türk Milleti her dönemde mezar ve mezar taşı yapımına önem vermiş, İslamiyet öncesi mezar geleneğini Müslümanlığın kabul edilmesinden sonraki süreçlerde İslami etkiyle şekillendirerek mezar taşlarını oldukça zengin birer kültür haline gelmişti.
Türkiye’nin en önemli kültür hazineleri barındıran iller arasında yer alan Kahramanmaraş’taki Şeyh Adil mezarlığındaki bazı mezar taşları doğum Rumi/Hicri, ölüm Miladi tarih ile yazılmasından dolayı aradaki 600-700 yıllık tarihi ile ziyaretçilerin hem kafasını karıştırıyor hem de oldukça ilgi çekiyor.
Mezar taşlarının bu ilginç yönünü anlatan Kahramanmaraş’ın başarılı Tarihçi-Yazarları arasında yer alan İbrahim Kanadıkırık, merak edilen konuyu Ajans 344 mikrofonuna konuştu.
“Kullanmış olduğumuz takvimle alakalı”
Merak edilen konuyu anlatan Tarihçi-Yazar İbrahim Kanadıkırık, “Şeyh Adil Mezarlığındaki mezar taşları Osmanlıca ve Latince taşlardan oluşuyor. Latince ve Osmanlıca mezar taşlarındaki tarih farklılığı bizim kullanmış olduğumuz takvim ile alakalı. 1839 Tanzimat Fermanı dönemine kadar sadece Hicri Takvim kullanıyoruz, daha sonraki dönemde ayrıca Rumi takvim devreye giriyor. 1926’ya kadar hem Rumi hem de Hicri takvimlerle yola devam ediyoruz. Miladi takvime göre kıyasladığımızda arada 600 yıllık bir farka yol açıyor. Mezar taşlarında 1327 yılını gördüğünüzde aslında o Miladi takvime göre 1327 değil, miladi takvime karşılığı 1910-1911 yılına denk geliyor” dedi.
“Kafa karışıklığına düşmesinler”
Kanadıkırık, “Osmanlıca mezar taşlarından gördüğümüz 1200-1300 gibi yıllara ait tarihlemeler Hicri ve Rumi tarihlere denk geliyor ve bu açıdan da vatandaşlarımızın kafa karışıklığına düşmemesi gerekiyor. Eski yazılı bir mezar taşı görüldüğü zaman bilsinler ki o ya Rumi ya da Hicri’dir. Onun üzerinde zaten onu belirten işaretlemeler vardır. 1200 rakamını görünce 700-800 kalmış bir mezar taşı olarak algılamalarına gerek yok, zaten Şeyh Adil mezarındaki mezar taşlarımızın bizim ulaştığımız en eski tarihli mezar 1722 tarihli bir mezar taşıdır” diye konuştu.
Haber: Sema Akçakale
Fotoğraf: Gökhan Dökücü
