6 Şubat deprem afetinin insanların ruh sağlığı üzerinde derin etkiler bıraktığını belirten Dr. Gökşen, bu etkilerin uyku düzeni bozukluklarından anksiyeteye, depresyona kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkabileceğini ifade etti.

“Toplumsal rehabilitasyona ihtiyacımız var”

Başkan Görgel: “Elbistan’a 5,5 Milyar TL’nin Üzerinde Yatırım Kazandıracağız” Başkan Görgel: “Elbistan’a 5,5 Milyar TL’nin Üzerinde Yatırım Kazandıracağız”

Kahramanmaraşlı vatandaşın pandemiden bu zamana zor zamanlar geçirdiğinin altını çizen Gökşen şunları söyledi: ‘’Deprem’in 10. ayındayız şu anda. Dünyada yüz yılda bir görülecek bir afet sonrası insanlarda psikolojik olarak çok ciddi bir etkilenme var. Bunu hepimiz yani kimisinde uyku bozukluğu olarak, kimisinde iştah bozukluğu olarak, kaygı bozuklukları anksiyete, depresyon aslında bunun hepsini bir toparladığımızda genel manada şöyle bir problemle daha sık karşılaşıyoruz. Posttravmatik stres bozukluğu dediğimiz, özellikle deprem sonrası altıncı aydan sonra devam eden, hayattan keyif almama, uyku bozuklukları, mutsuzluk hissetme. Gündelik yaşamı etkileyecek kadar psikolojik olarak düşünceler, tekrarlayan düşüncelere yaşamını etkileyecek şekilde kapalı mekanlara girmeme bu tür bozukluklarla karşılaşıyoruz. Kimisinde öfke bozukluğu olarak, kimisinde davranış bozukluğu olarak bunları yaşamaktayız. Bir doktor olarak şunu söyleyebilirim. Bu şehirde yaşadığımız o travmanın izlerini zaman içerisinde yavaş yavaş sileceğiz. Ama bunu silerken toplum olarak birbirimize dayanışıma içerisinde olmalıyız. Bizim zaten geleneğimize, kültürümüze, örfümüze, o dayanışmanın çok güzel örneklerini, eskiden beri yaşamaktayız. Biraz daha birbirimize ihtiyacımız oldu. Ama şu anda farklı bir tanım olarak belki toplumsal bir rehabilitasyona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.”

Bölge insanının en önemli sorunu ruhsal

Bölge insanının beden sağlığından daha çok ruh sağlığının bozulduğunu ifade eden Gökşen,bu sorunların omuz omuza verilerek aşılacağını dile getirdi. Kahramanmaraş’a yönelik çalışmaları, tarihe ışık tutan kitap ve yazıları ile şehrin kanaat önderlerinden birisi haline gelen başarılı Doktor şu uyarılarda bulundu; “Türkiye genelinde de şu anda haberlerde de görüyoruz. İşte depremle ilgili haberleri gördüğümüzde İstanbul olsun, Ege Bölgesi olsun, en küçük bir sarsıntıda çoğu insanda bu kaygıların daha şiddetli olduğunu görmekteyiz. Bunu el birliğiyle yani yaşamın içerisinde en hissettiğimiz yerler biliyorsunuz evlerimiz. İnsanın kendisini en güvende hissettiği, ait olduğunu hissettiği yerde. Tabii depremi orada yaşadı çoğu insan. Ya da bir yakınını kaybetti. Kimisi işini kaybetti, kimisi maddi zorlukların içerisine düştü. Bunlara karşı birbirimizi anlayışla karşılayarak, birbirimize destek olmaya çalışarak bu süreci Birlikte atlatmamız gerekiyor. Bu amacın temelinde de az önce söylediğim gibi bana göre özellikle deprem bölgesinde toplumsal bir rehabilitasyon her anlamda. Yani belki bir sinema etkinliği olabilir. Belki bir araya gelip oturup sohbet etmesi olabilir. Birbirimizi daha iyi anlayışla karşılama olabilir. Çünkü siz haberci olarak biliyorsunuz. Zaman zaman şiddet haberlerini görüyoruz. Normalde hiç şiddet uygulamayacak alanlarda ülke kontrol bozukluğu dediğimiz bozukluklarla insanlar sorunlarını şiddetle çözmeye çalışıyorlar. Bunların sayısında bir artış olduğunu gözlemliyorum. Bu artışı azaltmanın da yolu az önce söylediğim gibi daha anlayışlı, daha sevgiyle, daha bir dayanışmayla olmamız gerektiği kanaatindeyim’’

Haber: Esra Akçakale

Kaynak: ajans344.com