Acil Tıpta Küresel Adalet: "Herkes İçin Eşit Sağlık Hizmeti" Acil Tıpta Küresel Adalet: "Herkes İçin Eşit Sağlık Hizmeti"

Acıbadem Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Orçun Yalav, dünyada en çok görülen 3 kanser türü arasında yer alan kolon (kalın bağırsak) kanseri hakkında önemli bilgiler verdi. Doç. Dr. Yalav, kolon kanserinin sindirim sisteminin son kısımlarından olan kalın bağırsak bölgesindeki hücrelerin yapılarının bozularak kontrolsüzce büyüyüp çoğalmaları sonucu ortaya çıktığını ifade etti.
  Son bir yıl içerisinde 1,9 milyon yeni kalın bağırsak kanseri tanısı konulduğuna ve bu kansere bağlı 935 bin ölüm vakası tespit edildiğine değinen Doç. Dr. Yalav, Türkiye Veri Tabanı'na göre de Türkiye’de kalın bağırsak kanseri görülme sıklığının kadın ve erkeklerde üçüncü sırada bulunduğunu söyledi.
  “Dışkıda ki değişiklikle başlıca belirtilerden”
  Doç. Dr. Yalav, özellikle erken evrelerde herhangi bir belirti göstermeyen kolon kanserinin ileri evrelerdeki belirtilerini “Kabızlık, ishal, dışkı renginde ve şeklindeki değişiklikler, dışkıda kan ve rektumdan kanama” olarak sıraladı.
  Bir kişide kolon kanseri gelişme riskini artıran faktörlerden bazılarının hastaya ait olup değiştirilemeyen risk faktörleri olarak adlandırıldığını belirten Yalav, “Yaş bu faktörlerden biridir. 50 yaşına geldikten sonra bu kansere yakalanma riskiniz artar. Diğer bazı değiştirilemez risk faktörleri ise geçmişte kolonda polip varlığı, ailede veya kendisinde kolorektal kanser varlığı, ailevi adenomatöz polipozis (FAP) gibi belirli genetik sendromlar sayılabilir" dedi. Önlenebilir risk faktörlerinin ise aşırı kilolu veya obez olmak, sigara içmek, alkol kullanmak  ve hareketsiz bir yaşam tarzı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Yalav “Beslenme alışkanlıklarımız çok önemlidir. Lifsiz beslenme ile kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Bitkisel ürünlerin hemen hepsi yüksek oranda lif içerirken, hayvansal ürünler ve kırmızı et lif yönünden fakirdir. Kırmızı etin ve hayvansal yağların çok tüketimi, işlenmiş ve paketlenmiş gıdaların tercih edilmesi kolon kanseri riskini doğrudan arttıran nedenlerdir” diye konuştu.
  “Hastalığın tedavisinde evresinin belirlenmesi önemli”
  Erken tanının kolon kanseri tedavisinin seyrini önemli ölçüde değiştirdiğinin altını çizen Doç. Dr. Yalav, tanı için ilk basamağın endoskopik inceleme olduğunu, şüpheli lezyondan alınan biyopsi örneklerinin patoloji laboratuvarında değerlendirilerek tanı konulduğunu anlattı.
  Tedavide kanserin evresinin belirlenmesinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Yalav, bu aşamada açık ameliyat, laparoskopik veya robotik cerrahi yöntemlerinden birinin tercih edileceğini, hastalığın evresine göre de ameliyat öncesinde veya sonrasında kemoterapi uygulanacağını ifade etti.
  “Geceleri 7-9 saat uyuyarak yaşam kalitenizi artırın”
  Gelişen teknoloji ile erken tanı koymanın günümüzde daha kolay olduğunu ve bunun da tedavi sürecini hızlandırdığını vurgulayan Doç. Dr. Yalav, “Bireyin yaşam kalitesine dikkat etmesi ve özellikle risk faktörleri içinde bulunmaması kolon kanserine yakalanmama açısından çok önemlidir. Yaşam kalitesini arttırmak için mümkünse geceleri 7-9 saat aralığında uyumak, yeterli miktarda su tüketmek, işlenmiş ve paketli gıdaları tüketmemek, yaşa ve kondisyona uygun düzenli egzersiz yapmak, alkol ve sigaradan uzak durmak olarak özetlenebilir” dedi.
  Doç. Dr. Yalav, kolon kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
  “Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek önemlidir. Hayvansal ürünlerin ve kırmızı etin tüketimi sınırlandırılmalı, günlük lif alımı artırılmalıdır. İşlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Sigara ve yoğun alkol kullanımından kaçınmak; stresi yönetmeyi öğrenmek; ideal kiloyu korumak; yaşa ve kondisyona uygun bir egzersiz programı oluşturmak önemlidir.”
  Yalav, özellikle risk grubundaki kişiler için tarama testlerini yaptırmanın önemli olduğunu, herhangi bir şikayet olmaksızın 50 yaş üzerinde herkesin dışkıda gizli kan testi ve kolonoskopi tetkiklerini yaptırmasını tavsiye etti.
 

Editör: Sema Akçakale