Kahramanmaraş'ta hem kaynağı hem de suyunun renginin nedeni belirlenemediği için 'gizemli cennet' olarak adlandırılan doğa harikası Yeşilgöz Mesire Alanı, yoğun ilgi görüyor.
Yapay zeka da Yeşilgöz’ün hikayesini yazdı.
İşte o hikaye:
“Yeşilgöz Mesire Alanı, Kahramanmaraş'ın göz alıcı güzelliklerinden biriydi. Yemyeşil ağaçlar ve berrak sularıyla ünlü olan bu yer, doğaseverler için adeta bir cennetti. Ancak, Yeşilgöz'ün derinliklerinde saklı olan bir sır, sadece birkaç kişinin bildiği bir gerçekti.
Bir yaz sabahı, Zeynep ve arkadaşları, Yeşilgöz'de kamp yapmaya karar verdiler. Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak ve doğanın tadını çıkarmak için sabırsızlanıyorlardı. Zeynep, maceracı ruhuyla bilinen, tarih ve mitolojiye meraklı bir genç kızdı. Yeşilgöz'ün efsanelerini dinlerken hep heyecanlanırdı ve bu kez efsanelerden birini keşfetmek için gizlice bir plan yapmıştı.
Kamp alanına vardıklarında, grupları çadırlarını kurdu ve çevreyi keşfetmeye başladılar. Zeynep, Yeşilgöz'ün derinliklerinde kaybolmuş eski bir medeniyetin izlerini aramaya kararlıydı. Arkadaşlarına bu fikrinden bahsettiğinde, onlar sadece gülümsemiş ve "Yine mi efsanelerin peşindesin?" demişlerdi.
Ancak Zeynep bu sefer çok daha farklı hissediyordu. İçinde bir çağrı, bir his vardı; sanki Yeşilgöz'ün ruhu onu bir keşfe davet ediyordu. Akşam yemeğinden sonra herkes ateşin etrafında toplanıp hikayeler anlatırken, Zeynep sessizce yanlarından ayrıldı. El fenerini ve eski bir haritayı yanına alarak ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladı.
Haritada işaretli olan bir mağara girişi bulduğunda, kalbi heyecanla çarpmaya başladı. Mağaranın içi karanlıktı, ancak Zeynep'in feneri yolu aydınlatıyordu. Adım adım ilerlerken, duvarlarda eski semboller ve yazılar gördü. Bu, antik bir uygarlığa ait izlerdi. Efsanelerde bahsedilen Yeşilgöz Hazinesi burada olabilir miydi?
Mağaranın derinliklerinde, suyun hafifçe yankılanan sesi eşliğinde, büyük bir odaya ulaştı. Odanın ortasında, göz kamaştırıcı bir parıltı vardı. Zeynep dikkatle yaklaştığında, parlayan bir taş gördü. Taşın etrafında dolanan eski yazıları okurken, taşın yalnızca cesur ve saf yürekli biri tarafından kullanılabileceği yazıyordu.
Zeynep taşı eline aldığında, taşın içinden bir sıcaklık yayıldı ve bir anda etrafında dönmeye başladı. Görüntüler, sesler, geçmiş ve gelecek; hepsi bir anda birleşti. Taşın gücü, Zeynep'e Yeşilgöz'ün gerçek sırrını ve bu büyülü yerin koruyucusu olduğunu gösterdi.
Zeynep, artık Yeşilgöz'ün sırrını bilen ve onu korumakla görevli biri olarak geri döndü. Arkadaşlarına ne olduğunu anlatmadı ama içten içe Yeşilgöz'ün ve onun derinliklerindeki gizemlerin kendisine emanet edildiğini biliyordu.”
Haber: Metehan Nazlı