Burun estetiğinde 'kişiye özel yaklaşım' önemi Burun estetiğinde 'kişiye özel yaklaşım' önemi

Soğuk havaların tam anlamıyla hissedilmeye başladığı şu günlerde grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar adeta pusuda bekliyor. Kuluçka süresi 2-3 gün süren bu üst solunum yolu hastalıkları, hapşırma, öksürme, burun akıntısı ve yakın temas yoluyla kolayca yayılıyor. Kapalı mekanlar ise bu gibi hastalıkların yayılması için en uygun ortamı oluşturuyor.
  "Virüsler uzun süre canlı kalabiliyor"
  Soğuk algınlığı ve gribe yol açan virüslerin dış ortamda 3 saate kadar canlı kalabildiklerini söyleyen Dr. Zeydan, “Üst solunum yolu enfeksiyonları arasında sıklıkla rastlanan bu hastalıklar vücut direncini düşürebileceğinden bazı durumlarda beklenmeyen ciddi sorunlara bile kapı aralayabilir” diyerek dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
  "Kronik hastalığı olanlar risk altında"
  Kışın KOAH ve astım hastaları ile hamilelerin soğuk algınlığına karşı çok daha dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Dr. Zeydan, “Bunun sebebi, özellikle risk altındaki bu kişilerde meydana gelebilecek basit enfeksiyonların çabucak zatürre ve bronşit gibi ciddi alt solunum yolu enfeksiyonlarına dönüşebilmesidir. Bu nedenle özellikle KOAH ve astım gibi kronik hastalığı olanların doktorlarına danışmak koşulu ile grip ve zatürre aşılarını aksatmamaları gerekir” diyor.
  "Gereksiz antibiyotik kullanımı zarar veriyor"
  Yapılan çalışmaların bugüne kadar 200'ün üzerinde virüsün soğuk algınlığına yol açtığını gösterdiğini kaydeden Dr. Zeydan, “Gelişen solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 80'i virüslerden, geriye kalan kısmı ise bakterilerden kaynaklanmaktadır. Ancak antibiyotikler sadece bakterilerin oluşturduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Bu nedenle kışın solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan ortalama her 100 hastadan 80'inde antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmaz” diyerek gereksiz antibiyotik kullanımının fayda yerine zarar verebileceğine dikkat çekiyor.
  "Çocuklar daha sık hasta oluyor"
  Soğuk algınlığının küçük çocuklarda yetişkinlere oranla çok daha sık görüldüğünü, bunun en büyük nedeninin ise yine kreş ve okul gibi kapalı mekanlarda diğer çocuklarla yoğun şekilde beraber olunmasından kaynaklandığını ifade eden Dr. Zeydan, “Çocuklar bu gibi yerlerde virüsü sürekli birbirlerine bulaştırırlar. Bu nedenle yetişkinler yılda ortalama 2-4 defa soğuk algınlığına yakalanırken çocuklarda bu sayı 6-7’ye kadar yükselebilir” diyor.
  "Bu önerilere kulak verin"
  Alınabilecek bazı tedbirlerle grip ve soğuk algınlığından kaçınmanın mümkün olabileceğini söyleyen Dr. Meriç Zeydan şu önerilerde bulundu:
  "Bulunduğunuz kapalı ortamları saat başı 10 dakika havalandırın. Toplu taşıma araçlarında maske kullanın. Ellerinizi su ve sabun ile sık sık yıkayın. Öksürürken ağzınızı mendille veya kolunuzla kapatın. Öpüşerek ve tokalaşarak selamlaşma alışkanlığını terk edin. Düzenli ve sağlıklı beslenin, C vitamini tüketin. Bol miktarda su içmeyi ihmal etmeyin."
 

Editör: Sema Akçakale