6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasının ikinci duruşması bugün gerçekleştiriliyor.
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci günüde duruşma düzeninin sağlanamaması, bağrışmaların yaşanması, sık sık sözlerin kesilmesi sebebiyle duruşmaya ara verildi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen bir kişi, 2000 yılından itibaren pastanede çalıştığını söyleyerek 2017 yılında apartmanda gerçekleştirilen tadilatı sanık E.D.’nin yaptığını savunarak sorumluluğu mimarın gerçekleştirdiğini savundu.
“Kaçak sanıkların adalete teslim olması lazım”
Ezgi Apartmanı davasında tutuklama kararları bulunan ancak şu an kaçak durumda olan 2 kaçağın adalete teslim olmasını söyleyen Avukat Rezan Epözdemir, “Ezgi Apartmanı konusu deprem nedeniyle emsal dosyalardan bir tanesi, 35 tane canımızı yitirdik burada. Yargılama sürecinde çok ciddi endişelerimiz var. Bir tanesi şu, biliyorsunuz olası kast öldürmeden dolayı davalar açıldı yani kolonu kesen pastanenin sahipleri ki 2 tanesi halihazırda kaçak, yakalama kararları var biliyorsunuz. Kolonu kesenler, binanın statik yapısı ile uğraşanlar şu mantıkla bakıyorlar; biz bu alandan faydalanalım, ama bir deprem olduğunda insanlar ölürse ölsün ölmezse ölmesin. Salt alandan faydalanmak amacıyla insan hayatını hiçe sayan birkaç perspektif burada 2 şahıs göz göre göre kaçmışlar, haklarında esas tutuklama kararı var. Kamu vicdanının rahatlaması için, mağdurların hak arama özgürlüğünü tam olarak kullanabilmesi için zaman, koşul, konjonktür ne olursa olsun sanıkların adalete teslim olması lazım. Ama burada ısrarla adaletten kaçan, maddi gerçeği ortaya çıkarmayan sanık profilleri var” dedi.
“Ceza hukukunda kimse sorumsuz değildir”
Ezgi Aparmanındın zamanında imar affından yararlandığını ifade eden Avukat Epözdemir, “Tutanak tutulmuş, kolon kesiliyor denilmiş bunlarla ilgili belediye yetkilileri herhangi bir proje ruhsat imar affından faydalanmış ve legalize edilmeye çalışılmış. Bu cinayetlerin sebebi imar affıdır ve bunu bir defa daha burada gördük. Depremin üzerinden 1 yılı aşkın süre geçti, yargılanan bir tane kamu görevlisi yok. Ceza hukukunda kimse sorumsuz değildir ama kamu görevlilerinin yargılanması konusunda hiçbir ilerleme yok, bu son derece üzücü” diye konuştu.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi
