Zihnimiz çoğu zaman şimdiki zamandan ziyade geçmiş ya da gelecek zamanla ilgili fikirlere odaklanır. Bu da zihnin, anda gerçekleşen olaylardan uzaklaşarak farklı düşüncelerle meşgul olarak gereğinden fazla yorulmasına neden olabilir.
Doğru karar verebilmek, dinç ve sağlıklı kalabilmek için fiziksel sağlığa ek olarak zihinsel sağlığın da korunması gerekir. Son yıllarda popülerliği giderek artan mindfulness bir diğer adıyla bilinçli farkındalık, bazı teknikler yardımıyla zihin berraklaştırarak sağlıklı düşünme kabiliyetini arttırmaya destek olabilir ve hayatın daha anlamlı hale gelmesine yardımcı olur.
Mindfulness, en yalın tanımıyla zihnin içinde bulunduğu anda bilinçli olması ve anı yargısız bir şekilde kabullenmesi anlamına gelir. Mindfulness; anı deneyimleme, kabullenme, farkında olma ve içsel gözlemleme gibi bileşenlerden oluşur. Kısacası mindfulness; koşulsuzca ana odaklamayı ve kişinin aktif gözlemini gerektiren bir süreçtir.
Konuyla ilgili ajans344.com’a detaylar veren Klinik Psikolog Ayşegül Yanar Mindfulness tekniği hakkında bilgiler verdi.
Psikolog Ayşegül Yanar şunları söyledi:
“Merhaba, bugün size "Mindfulness Nedir ve Nasıl Uygulanır?" konusunda bilgi vermek istiyoruz. Zihnimizin sürekli bir şeyler düşünme, analiz etme ve problemleri çözme eğiliminde olduğu bir dünyada, mindfulness veya farkındalık pratikleri, şimdiki anın tadını çıkarmak ve zihni huzurlu hale getirmek için güçlü bir araç olabilir.”
Konuşmasının devamında Ayşegül Yanar, teknik uygulamalarına değinerek şöyle sıraladı:
Mindfulness Teknikleri:
Her An Mindfulness Uygulamak: Mindfulness uygulamak için özel bir ortam veya araç gerekmez. Nerede olursanız olun, bu teknikleri her an kullanabilirsiniz. Örneğin, yürüyüş yaparken, yatak toplarken, işte, okulda veya otobüste kendinizi şimdiki anın farkındalığına odaklayabilirsiniz.
Nefes Egzersizleri: Mindfulness pratiğinin temel taşlarından biri nefes egzersizleridir. Bu egzersizler için rahat bir pozisyon alın, gözlerinizi kapatın ve sadece nefes alışverişinizi hissetmeye odaklanın. Nefesinizi burun deliklerinizden içeri ve dışarı girerken hissedin. Düşünceleriniz dağılabilir, ancak her seferinde sakin bir şekilde nefesinize geri dönün.
Farkındalık İle Duygu ve Düşünce Yönetimi: Mindfulness, duygu ve düşüncelerinizi farkında bir şekilde yönetmeyi içerir. Kendinize güvenin, kendinizi yargılamayın, zorlamayın. Her anı kabullenin ve duygularınızı serbest bırakın.
Sabır: Mindfulness pratiği zihni kontrol etmenin kolay olmadığını anlamayı içerir. Sabırlı olun, pratiği düzenli olarak yaparak gelişim kaydedebilirsiniz.
Sonuç:
Mindfulness teknikleri, zihin ve ruh sağlığını korumak, stresi azaltmak ve yaşamın tadını çıkarmak için etkili bir araçtır. Her an mindfulness uygulamalarıyla, zihinsel farkındalığınızı artırabilir ve iç huzura ulaşabilirsiniz. Ayrıca, yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gibi fiziksel sağlığınıza da dikkat etmek önemlidir. Mindfulness ile daha bilinçli ve mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz.
Nefes egzersizleri dışında günlük hayatınızda otomatik oluşan duygu, düşünce ve davranışlarınızda da farkındalık yaratabilirsiniz. Hayatı ve olayları algılayış biçimine yön veren diğer mindfulness öğretileri ise şunlardır:
Kendine güven: Hislerinden, tecrübelerinden şüphe duyma.
Yargılama: Hissettiğin hiçbir şey için kendini suçlama, iyi-kötü gibi kesin tutumlar sergilemekten kaçın.
Zorlama: Bir amaç edinmek önemlidir ancak hedeflerini gerçekleştirmek için kapasitenin üzerinde efor sarf etme.
Kabullen: Aklından geçirdiklerini değiştirme, reddetme, onları sahiplen.
Bırak: Başına gelen olumlu ya da olumsuz tüm olaylar gelir ve geçer, duygularını rahat bırak
Sabırlı ol: Zihnini kontrol etmek o kadar kolay değil, vazgeçme ve sadece sabret.
Ayşegül yanar son olarak şu ifadelere yer verdi.
“Kişi, mindfulness sayesinde yaşadığı durumu olumlu-olumsuz, güzel-çirkin ya da iyi-kötü demeksizin kabullenir ve endişe, üzüntü, kaygı gibi stres yaratıcı faktörleri serbest bırakarak daha özgür, dingin bir ruh haline kavuşabilir.
Aksi halde kişiler anın farkına varamadıkları için davranışlarının kontrolünü sağlayamama ve otomatik davranma eğiliminde olur. Bu da hem kendi ruh hallerini hem de diğer kişilerle olan iletişimlerini etkileyebilir.”
Haber: Sema AKÇAKALE