Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Antalya kampında basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Buruk, gündemin takımı etkileyip etkilemediğiyle ilgili bir soru üzerine, "Kendi işimize odaklanıyoruz. Şu anda milli takım arasındayız. İzin yaptık. Milli takıma giden futbolcularımız var. Dışarıyı bir kenara bıraktık. Zaten dışarıyla bir işimiz yok. Yönetimimiz gündemle ilgili konuşuyor. Benim işim ve oyuncularımın işi saha. Geçen sezon da bunu yapmıştık. Sahada kalan takımın daha başarılı olacağına ve oraya odaklanmamız gerektiğine inanıyorum. Tabii ki gündemi takip ediyoruz. Bazen gülüyoruz bazen kızıyoruz. Enteresan şeyler de oluyor. Antalya kampı da bizim için faydalı oldu. Buraya geldiğimiz için oyuncular da çok mutlu. Bir hava değişimi oldu. Çalışmalar ve kamp ortamı olumlu geçiyor. Bunu etkileyecek hiçbir şeye izin vermek istemiyorum. İlk olarak Hatayspor maçına odaklanıyoruz. Sonrasında Süper Kupa var. 8+1 maçımız var ve hepsi bizim için final. Sadece futbola odaklandık. Dışarısı bizi meşgul ederse bize zarar verir. Gerekli açıklamaları yönetimimiz yapıyor" diye konuştu.
Buruk, son günlerin en güzel fotoğrafının milli takım kampında Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcuların birbirine sarılması ve gülüp eğlenmesi olduğunu vurgulayarak, "Aslında işin gerçeği bu. Dışarıda taraftarları işin içine çekmek için uğraş veriliyor ama gerçek ve doğal olanı milli takım kampında futbolcuların birbirine sarılması. İşin gerçek resmi bu. Buna odaklanıp, destek olmamız lazım. Yakında Süper Kupa maçı var. Orada da dostluğumuzu insanlara göstermemiz gerekiyor ki Türk futbolundaki tansiyon düşsün. Böyle giderse çok daha kötü şeyler olacak. Yıllardır olmayan şeyleri yaşıyoruz. Bu tansiyon yükseldikçe Türk futbolunun zararına. Teknik direktör olarak kendi adıma bu işi sakinleştirmek için saha içinde kalmam gerek" ifadelerini kullandı.
Geçen sezon ile bu sezon arasındaki ne gibi bir fark olduğu sorusuna Okan Buruk, "Bence ana zorluk çok daha yoğun maç fikstürü. Sezonu çok erken açtık, Şampiyonlar Ligi oynadık. Son yıllarda Şampiyonlar Ligi oynayan takımlar Süper Lig'de zorlanmıştı. Ben de Başakşehir’de bunu yaşamıştım. Trabzonspor, Beşiktaş ve Başakşehir zor sezonlar geçirmişti. Bu sezon ondan dolayı zor oldu. Ancak geçen sezonun daha zorlu olduğunu düşünüyorum. Bir sezon önce 13. olan bir takıma yeni bir kadro kuruldu. Yeni hoca, yönetim ve oyuncular vardı. Her şey yeniyken şampiyon olmak daha zordu. Bu sezonki tüm transferleri hep birlikte yaptık. Bunun en büyük sorumlusu benim. Bazen son dakika, bazen elimizdeki bütçeye göre transfer yaptık. Bütçemiz sonradan açıldı. Şampiyonlar Ligi'ne çok geç girdik ve son haftaya kaldık. İki transfer döneminde de son haftaya kaldık. Ara transferde Sacha Boey'un satılması planladığımız bir şey değildi. İki dönemin de zorlukları oldu. Ancak benim işim de bu zorluklara adapte olmak. Her şartta elimizdekilerle en iyisini çıkartmak zorundayız. Bazen sakatlıklarla boğuştuk. Bu sene daha çok çözümler bulduğumuz bir sezondu. Geçen sezon hep tek maç oynadık. Haftada tek maç oynamak hep daha kolaydır. Tek zor yanı oyunculara daha fazla oyuncuya süre veremiyorsunuz. Bu sezon herkes uzun süreler aldı. Bu sezon daha farklı bir senaryo yaşadık. Sakatlık, ceza, formsuzluklar yaşadık. Yeni gelen oyuncuların adaptasyonu zor ve geç oldu. Daha nisan başında 47 maç oynadık. Sezon sonunda 56 maça ulaşacağız. Benim işim daha zor oldu ama denemelerimiz başarılı olduğu için benim açımdan olumlu gözüktü. Barış, Kaan, Berkan, Kerem Demirbay farklı mevkilerde oynadı. Ancak hiç yerlerini yadırgamadı. Bu oyuncu grubu ile çalıştığım için şanslıyım. Çünkü her rolü kabul eden bir oyuncu grubu var" diye konuştu.