Prof. Dr. Mehmet Şahin yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Lafı dolandırmadan doğrudan söyleyeyim;
Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk, rüşvet ve irtikap gibi suçlar işlediği iddiasıyla tutuklanması üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önce milleti sokağa ve akabinde boykota çağırmasının altında yatan asıl neden ne İmamoğlu’na destek ne de demokrasi arayışı.
Özel nereye koşuyor!
Özel’in sokak ve boykot çağrısının altında yatan temel sebepler şunlardır;
1- İmamoğlu merkezli olarak CHP’li belediyeler hakkında yaygınlaşmış olan yolsuzluk iddialarının üstünü örtmek,
2- Yangından mal kaçırırcasına 6 Nisan’da yapılmasına karar verdiği kurultayda rahat rahat oturamadığı koltuğu sağlamlaştırmak,
3- Genel başkan seçildiği andan beri lojistiğin etkisinden dolayı ensesinde hissettiği İmamoğlu vesayetinden kurtulmak,
4- Şaibeli kurultayda seçilmiş şaibeli genel başkan sıfatını üzerinden atmak,
5- Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu partiden iyice uzaklaştırarak onun parti içindeki ekibinin baskısından kurtulmak,
6- İlk genel başkan seçildiği andan itibaren rahat rahat oturamadığı koltuğa sorunsuz ve rahat bir şekilde oturmak.
Bakmayın siz Özel’in İmamoğlu’nun yolsuzluktan dolayı tutuklanması sonrası bağırıp çağırmasına. “Diyalogdan/yumuşamadan” yana olan Özel’in bir anda aslan kesilmesine.
Onun derdi apaçık ortada; Puslu havadan faydalanarak hem İmamoğlu vesayetinden hem de Kılıçdaroğlu baskısından kurtulmak ve bağımlı değil, güçlenmiş bir genel başkan olarak koltuğu oturmak.
Özel’in son günlerdeki tüm hareketleri ve söylemleri Türkiye’yi ve Türk milletini kazanmaya yönelik değil. Öyle olsa yılların siyasetçisi sokak ve boykot çağrısı ile milleti rahatsız edecek davranışlar içine girmez, en azından girmemesi beklenir. O ne yapıyor? Giderek vitesi yükseltiyor. İlan ettiği 6 Nisan’da yapılacak kurultayda CHP’nin ana kitlesini ve onun destekçilerini kazanmaya yönelik adımları seri şekilde atıyor. Milletin değil, CHP kitlesinin hoşuna gidecek ve “Kararlı duruş gösteriyor” imgesini güçlendirecek eylem ve söylemlere sımsıkı sarılıyor.
Nöbetçi eczacı gibi “nöbetçi genel başkan” görüntüsünden kurtulmak için 6 Nisan’daki kurultayı tarihi bir fırsat olarak görüyor.
Bu yüzden yapılıyor Türkiye gündemini gereksiz yere meşgul eden gürültü.
Önceki dönemlerde de olduğu gibi “Ben CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturayım da isterse ülke batsın, toplum bölünsün” kabilindeki hareket ve söylemler havada uçuşuyor.
CHP’liler için en önemli koltuğun CHP Genel Başkanlık koltuğu olduğu söylenirdi de inanmazdım. Fakat son yaşananlar beni yanıltı. Meğer söylenen elhak doğruymuş.
Yoksa bir koltuk için millete ve ülkeye ciddi zararlar verecek ve dünya ve bölge yanarken ülke gündemini boş yere meşgul edecek faaliyetler içinde olunur mu?
Bunlar koltuk için ülkeyi yangın yerine çevirir ve toplumu param parça ederler hiç tereddüdünüz olmasın.
Koltuğa koşarken ülkeye zarar verecek ticari ve toplumsal bölücülük yapmaktan geri durmazlar. Son günlerde yaşananlara azıcık bakmanız bunları anlamanız için yeterli olacaktır.
Bunlar için makbul vatandaş sadece CHP güdümünde olanlar ve onların peşinde gidenlerdir. Diğerlerine iyi gözle bakmazlar ve her fırsatta olumsuz bir tavırla karşı karşıya bırakırlar. Onlara göre CHP’ye oy vermeyen ve onların açıktan yanında olmayan öğretmen öğretmen değildir, mühendis mühendis değildir, işçi işçi değildir, akademisyen akademisyen değildir, sanatçı sanatçı değildir, çiftçi çiftçi değildir, işinsanı işinsanı değildir, sendika sendika değildir…
Bu durumun gerçekliğini görmek için çok geriye gitmeye gerek yok. Son 10 yıla bakmanız bile size yeterli olacaktır.
İmamoğlu lojistiğiyle de olsa Özel son şaibeli(!) kurultayda Genel Başkan seçildikten sonra öncekilerden farklı bir genel başkan olacağı imajını vermişti ama o da son günlerde CHP’nin genetik kotlarına güçlü bir dönüş yaptı. Ezcümle, Özel son günlerde takındığı tavırla ne İmamoğlu’nu savunuyor ne de başka birini.
Özel, CHP içinde kendini güçlendirmek için kurultaya koşuyor…
Ne demek istediğim ileride daha iyi anlaşılacaktır…”
Prof. Dr. Mehmet Şahin’in bu değerlendirmeleri siyasi kulislerde geniş yankı bulurken, 6 Nisan’da yapılması planlanan CHP Kurultayı öncesinde partideki iç dengeler ve stratejiler üzerine tartışmaları da beraberinde getirdi.
