Orhan, Hıristiyanlığın hac yollarından biri olarak da bilinen Mut ilçesindeki Alahan Manastırının tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğini, il genelinde UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde yer alan 4 kültür varlığından biri olduğuna dikkat çekti.,
Orhan, tarihi yapının biri yıkılmış iki kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve vaftizhaneyi barındırdığını, Mersin’in Ayasofya’sı olarak da bilinen ve 2000 yılından itibaren Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Alahan Manastırı, 2011 yılında restore edildiğini ifade etti. Orhan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ye benzer mimarisi ve süslemeleri nedeniyle ‘Mersin’in Ayasofya’sı’ olarak da bilinen Alahan Manastırı'nın, Hıristiyanlığın geçiş yolu olarak da önem taşıdığı için her yıl turistlerin hac yollarından biri olarak anıldığını belirtti.
"Alahan Manastırının 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından da ziyaret edildiği bilinirken, Çelebi seyahatnamesinde, manastırı ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor sözleriyle tanımlanıyor. Yapımında kullanılan ve pek çoğu arazilerden kesilerek çıkarılan taşların kesim izleri ve üzerindeki çeşitli figürlerin, günümüzde dahi görülebildiği manastır, turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor. Mersin genelinde çok ender tarihi eserlerden biri. Şu anda 6. yüzyılda yapılan bu manastır, 16. yüzyıl boyunca tarihe meydan okurcasına ayakta durmuş. Bu güne kadar ciddi anlamda bölümleri ayakta ve zaman zaman yıprandığı konularda var.