İstanbul’da herkesin oyuna talip olduklarını belirten Kurum, İBB yönetimini, “Mevcut Başkanın rakibi, kendisi. Kendisiyle savaşıyor farkında değil. Yani rakibi ne biliyor musunuz? İstanbul’a olan ilgisizliği.” sözleri ile eleştirdi. Kurum, mevcut İBB yönetiminin vaatlerini yerine getirmemesini ve ‘israfı bitirdik’ sloganını da eleştirerek, “230 kilometre metro yapacağım demiş, 8 kilometre yapmış. Depremle ilgili ‘115 bin konut yapacağım’ deyip, 5 bin küsur konut yapmış. Reklama on milyonlarca, yüz milyonlarca para harcayıp; deprem bütçesinin iki katı reklam bütçesi ayırdığını konuşsana. Yok, konuşamaz! Niye konuşamaz? Çünkü bunları konuşacak eser yok ellerinde.” diye konuştu.
Kurum’a, raylı sistem açılış töreninde Binali Yıldırım ile bir protokol krizi yaşayıp yaşamadığı da soruldu. İddiaları yalanlayan Kurum, “Gülerek böyle bir kriz yaşanabilir mi? Başbakanımız gülüyor, ‘Sen geç.’ diyor. Haberi gördüm, ‘protokol krizi var’ diye yazdılar. Bu nereden çıktı? O siyasi senaryoların üretildiği merkezden çıkıyor. Maalesef şu an CHP’li adayın yürüttüğü bir siyasi senaryo. İstanbul’u konuşmak yerine farklı gündemleri buraya taşıyorlar. Bu gündemlerden, ‘acaba kendimize nasıl bir pay çıkarırız’ hesabıyla yapılmış işler.” değerlendirmesini yaptı. Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistemleri hattının açılışında mevcut İBB Başkanı’na yer ayırıldığına da hatırlatan Kurum, “ ‘Ben davet edildim, edilmedim’ gibi bir söylem içerisine girdi. Bugün de koltuğu boştu, gelmedi. İstanbul’a ilişkin projesi, hedefi, hayali olmadığı için, gündemi de hep İstanbul dışına taşıma gayreti içerisinde.” diye konuştu. Mevcut İBB yönetiminin, İstanbul’un yararına yarım kalan bir projesi varsa devam ettireceklerini belirten Kurum, işten çıkartılan İBB personellerine yönelik de açıklama yaptı. İBB kadrosunun yarısının değiştiğini ifade eden Kurum, “5 yılda 50 bin kişi işe girmiş çıkmış. 20 bin kişi işten çıkmış, 30 bin kişi alınmış. Ben niye insanları ekmeğinden edeyim? Allah katında hesabını nasıl vereceğiz?” diyerek, ideolojik bir yaklaşımla belediye personelini işinden etmeyeceklerini açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kurum’a canlı yayında, mevcut mal varlığı da soru olarak yöneltildi. Bu noktada hiçbir çekincesi olmadığını belirten Kurum, “Ankara’da ve İstanbul’da evimiz var. Evimiz Boğaz’da değil; ikisi de daire, yalımız yok. Bir tane arabamız, biraz da borcumuz var.” dedi.
Tüm İstanbul için ayrım yapmadan çalışacaklarını belirten Kurum, “Biz herkesin oyuna talibiz. Bunun içinde Kürdü, Lazı, Çerkezi, Türkü, Alevisi kim varsa hepsinin oyuna talibiz. Kim kiminle ittifak yaparsa yapsın, biz bu hayallerimizi gerçekleştirmek üzere İstanbullularla 31 Mart akşamı hep birlikte kazanacağız.” diye konuştu.
“Bu polemikler olmasa onu konuşan kimse yok”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Habertürk TV’de, Seçime Doğru Programına konuk oldu. İstanbul’da hayata geçirmeyi planladıkları projelere değinen Kurum, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı. Kurum, Mevcut İBB Başkanı’nın, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistemleri açılışına davet edilmediğine yönelik iddiaları, “Her ne hikmetse mevcut Başkan bu törene katılma kararı almış, ya da buradan ‘acaba bir polemik üretebilir miyim’ gibi bir düşünce içerisinde. ‘Ben davet edildim, edilmedim’ gibi bir söylem içerisine girdi. Yani 5 senedir aslında gördüğümüz tablonun bir farklı tezahürü, bir farklı yansıması. Bugün de koltuğu boştu, gelmedi. Orada yeri de ayrılmıştı, gelse orada oturacaktı, niye oturmasın? İstanbul’a ilişkin projesi, hedefi, hayali olmadığı için gündemi de hep İstanbul dışına taşıma gayreti içerisinde.” sözleriyle yanıtladı. Kurum, mevcut İBB Başkanı’nın ‘projenin maliyetini ben karşıladım’ iddiaları için de; “Mevcut İBB Başkanı, ‘Ben geleceğim, parasını ben ödedim.’ diyor. Parasını sen ödemedin ki, Ulaştırma Bakanlığı, devlet ödedi, ödeyecek. İstanbul’a bu hizmeti de yapacağız. Ama ne gerek var bu polemiklere? Ne gerek var biliyor musunuz? Bu polemikler olmasa, onu konuşan kimse yok!” ifadelerini kullandı.
“Protokol krizi iddiası, siyasi senaryoların üretildiği merkezden çıktı”
Murat Kurum’a yöneltilen sorulardan biri de, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistemleri açılışında yaşandığı iddia edilen protokol krizi oldu. Kurum, kriz iddialarını yalanlayarak, “Bizde bir devlet adabı var, devlet tecrübesi var. Binali Yıldırım, orada büyüğümüz, Başbakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış. Dedim ki, ‘Siz Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına geçin. Orada olmanız yakışır.’ Binali Bey de cevap olarak, ‘Şimdi geçtiler, ayıp olmasın.’ dedi. O nezaketin üstüne Binali Bey, ‘Murat sen Büyükşehir Belediye Başkanı adayısın. Sen buraya geç.’ dedi. Kendisi, o kadar tevazu sahibi bir siyasi büyüğümüz.” dedi. Protokol krizi yaşanmadığını vurgulayan Kurum, “Böyle bir şey olabilir mi, gülerek böyle bir kriz yaşanabilir mi? Başbakanımız gülüyor, ‘Sen geç.’ diyor. Haberi gördüm, ‘protokol krizi var’ diye yazdılar. Bu nereden çıktı? O siyasi senaryoların üretildiği merkezden çıkıyor. Maalesef şu an CHP’li adayın yürüttüğü bir siyasi senaryo. İstanbul’u konuşmak yerine farklı gündemleri buraya taşıyorlar. Bu gündemlerden, ‘acaba kendimize nasıl bir pay çıkarırız’ hesabıyla yapılmış işler.” dedi.
“Deprem bütçesinin iki katı reklam bütçesi ayırdılar”
İstanbul’un kentsel dönüşüm, trafik, toplu taşıma gibi ciddi sorunları olduğunu belirten Kurum, “Bu sorunları çözmek üzerine bir yerel seçime gidiyoruz. 31 Mart’ta İstanbullu hemşerilerimiz şunun kararını verecek: bir tarafta depremle ilgili, ulaşımla ilgili, İstanbul’un geleceğiyle alakalı dertlenen ve o projeleri yapmak isteyen, ki, geçmişine baktığınızda da o projeleri, verdiği sözleri tutmuş bir aday var. Diğer yanda 5 yıldır farklı farklı gündemlerle meşgul olmuş, ki bu gündemlerin hiçbiri İstanbul değil, bu gündemlerle Türkiye’nin gündemine girip, bu gündemleri ulusala taşımak isteyen bir irade yarışacak.” dedi. Kurum, mevcut İBB Başkanının vaatlerini yerine getirmediğini hatırlattı ve “230 kilometre metro yapacağım demiş, 8 kilometre yapmış. Depremle ilgili ‘115 bin konut yapacağım’ deyip, 5 bin küsur konut yapmış. Reklama on milyonlarca, yüz milyonlarca para harcayıp; deprem bütçesinin iki katı reklam bütçesi ayırdığını konuşsana. Yok, konuşamaz! Niye konuşamaz? Çünkü bunları konuşacak eser yok ellerinde.” sözleriyle, mevcut İBB yönetimini eleştirdi.
“Anket sonuçlarında bir buçuk puan öndeyiz”
Vatandaşın sahada kendilerini büyük bir coşku ile karşıladığını ifade eden Kurum, anket sonuçlarıyla ilgili de açıklama yaptı. Kurum, “Aday olduktan sonra anketlerde, 2 buçuk 3 puan gerideydik. Ardından hedeflerimizi açıkladık, projelerimizi açıkladık. Sonrasında biz öne geçtik ve bugün bir buçuk puan öndeyiz. Bunların hazmedemediği konu bu zaten, yani telaşları bu.” dedi. Mevcut yerel yönetimin İstanbul’a karşı ilgisiz olduğunu belirten Kurum, “Kusura bakmayın, siz bu insanların beklentilerini görmezseniz, bu insanların sorunlarına yüzünüzü dönerseniz, insanlar da size cevabı verir. Bunu gördükleri için de, ‘acaba ne yapsak’ telaşı içerisindeler. Bir oraya gidiyorlar, bir bu tarafa gidiyorlar; şunu mu yapsak, bunu mu yapsak, şu gündemi taşısak; ama hepsi boş!” diye konuştu.
“Mevcut Başkanın rakibi, kendisi ve İstanbul’a karşı ilgisizliği”
Mevcut İBB Başkanının İstanbul’a karşı ilgisiz olduğuna dikkat çeken Kurum, “Mevcut Başkanın rakibi, kendisi. Kendisiyle savaşıyor farkında değil. Yani rakibi ne biliyor musunuz? İstanbul’a olan ilgisizliği rakibi. Halen farkında değil ki, hâlâ İstanbul’un sorunlarıyla uğraşmadan, rakibini başka bir yerde arayacaksın. Senin rakibin İstanbul, İstanbul’a olan ilgisizliğin.” dedi. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul’da yaşanan kar fırtınasını ve sel felaketlerini hatırlatan Kurum, sözlerine, “Bir ilde afet olduğunda, senin kayağa gitmen; bütün sokak bunu konuşuyor. Dön de bir bak aynaya. İstanbul’da sel olurken, sen güneyde tatil yaparken, ‘story’ atman… Bu yüzden biz kendisini rakibiyle baş başa bırakıyoruz. 31 Mart akşamı tüm İstanbullular, ona rakibinin kim olduğunu sandıkta gösterecek.” diye devam etti.
“Biz herkesin oyuna talibiz”
Murat Kurum’a ‘Seçime Doğru’ programında DEM Parti ve CHP arasındaki ‘kent uzlaşısı’ da soruldu. ‘Kent uzlaşısı’ adı altında aleni bir şekilde Kandil’den talimat aldıklarını savunan Kurum, tepkisini, “Kandil’den terör örgütünün sözde elebaşlarından bir tanesi açıklama yaptı. Mustafa Karasu, ‘Bu ittifaka sizi yönlendiriyoruz, bu ittifaka oy vermeniz gerekir’ diye aleni bir şekilde oradan talimat verdi. İttifak yaparlar, yapmazlar; kapı arkasında başka hesaplar vardır, kirli pazarlıklar vardır yoktur bunu biz bilmiyoruz. Kent uzlaşısı adı altında iş birliği yaptıklarını zaten söylüyorlar.” sözleriyle ifade etti. Tüm İstanbul için ayrım yapmadan çalışacaklarını ifade eden Kurum, “Biz herkesin oyuna talibiz. Bu yerel seçim ise, İstanbul’un sorunlarının çözülmesi üzerine bir yarışsa, biz herkesin oyuna talibiz. Tüm İstanbullu kardeşlerimizin oyuna talibiz. Bunun içinde Kürdü, Lazı, Çerkezi, Türkü, Alevisi kim varsa hepsinin oyuna talibiz. Kim kiminle ittifak yaparsa yapsın, biz bu hayallerimizi gerçekleştirmek üzere İstanbullularla 31 Mart akşamı hep birlikte kazanacağız.” diye konuştu.
“Bütün milletimize eşit mesafede durarak bu hizmetleri götürmek zorundayız”
Bakanlık döneminde Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götürmek için gece gündüz çalıştığını hatırlatan Kurum, “22 yıldır yaptıklarımıza baktığınızda aslında bunun cevabı net bir şekilde ortada. 22 yıldır biz her şehrimize üniversite götürebilmek, 208 tane üniversiteyi şehirlerimize kazandırabilmek için çalıştık. Şırnak’ta, Ağrı’da, Van’da ne varsa; aynısı öbür illerde de olsun. İstanbul’da olan sosyal imkanların hepsi Hakkâri’de de olsun, Batman’da da olsun, Siirt’te de olsun efendim. Bursa’da ne varsa, Antalya’da da aynı olsun anlayışıyla çalışan bir partiyiz. Bakış açımız, bu! Dolayısıyla burada yaşayan 85 milyona bu hizmetleri götürebilmek için mücadele eden bir anlayışımız var. Kimseyi ayırt etmeden bütün milletimize eşit mesafede durarak bu hizmetleri götürmek zorundayız. Götüreceğiz ki ülkemiz büyüsün, kalkınsın, ülkemiz güçlü olsun.” dedi.
Yaşanan her afette ayırt etmeksizin milletin yanında olduklarını söyleyen Kurum, “Deprem oldu, sel oldu oraya gittik. ‘Sen bize oy verdin mi, vermedin mi’ veya ‘sen bize oy verir misin, verirsen evini yaparım, vermezsen senin millet bahçesi yapmam, vermezsen seni arıtma tesisini getirmem’ gibi bir anlayış olabilir mi? 81 ilde benim hizmetim var. Biz sonuçta devlet yönetiyoruz ve burada Belediye Başkanlığı demek, devletin bir temsilcisi demek, şehri emini demek. Şehri emin ne demek? O şehri emin ellere bırakıyoruz demek.” dedi.
“Mevcut İBB’nin projeleri milletin ve ilçenin yararına ise devam edecek”
Murat Kurum’a, mevcut İBB yönetiminin devralıp durdurduğu ya da başlayıp bitirmediği projelerle ilgili görüşü de soruldu. 2019’da iptal edilen projelerin yeniden başlatılacağını vurgulayan Kurum, “Milletin yararına faydasına ne iş varsa bu işlere devam edeceğiz. Kimin projesi olursa olsun, o mahalle için o ilçe için faydalıysa, milletimiz de bu projeyi bekliyorsa, biz o projeyi bitirmenin gayreti içinde olacağız. 2019’da iptal ettikleri her işi de başlatan tarafta olacağız. Bilhassa ‘temel atmama töreni’ yaptığı, Haliç’i sıkıntıya sokan Silahtarağa Arıtma Tesisi başta olmak üzere, Sancaktepe’de hafriyat döktükleri metro projesi olmak üzere, yine Sarıyer’de kapattıkları tüneli açmak üzere birçok projeyi yapacağız. Bunların dışında da bizim hedeflerini paylaştığımız projeleri de yapacağız. İstanbul’un ihtiyacı olan tüm projeler için ilgili bakanlıklarla uyum içerisinde olacağız. İstanbul için herkesle görüşeceğim. İstanbul’un sorunları için her bir vatandaşımı dinleyeceğim. İstanbul’un sorunların çözülmesi için de liyakatli ekibimle gerekli gayreti göstereceğiz.” şeklinde konuştu.
“İnsanları ekmeğinden edersem, Allah katında hesabını nasıl vereceğiz?”
Murat Kurum, CHP’li İBB yönetiminin işten çıkardığı personelleri rakamlarla hatırlattı. “5 yılda 50 bin kişi işe girmiş çıkmış. 50 bin sirkülasyon. Tamamı 90 bin kişi. Yarısı girmiş çıkmış. Kayıtlarda olan bilgi. Meclis tutanaklarında var. 20 bin kişi işten çıkmış, 30 bin kişi alınmış” diyen Kurum, bu durumun sadece işçileri değil, İstanbulluları da mağdur ettiğini, “Neticede belediyenin yarısı değişiyor. Sonra da diyorlar ki; ‘otobüs niye yandı, metrobüs kuyruğunda niye öyle bir çile var?’ Çilenin sebebi belli işte.” sözleriyle ifade etti. Kurum, “Bakanlık dönemimde 50 bin kişi çalışıyordu. Biz kimsenin siyasi kimliğine,
duruşuna söylemine bakmadık. Bu işi yapabilir mi yapamaz mı ona baktık. Şimdi bu 33 bin kişi kötü mü? Kötüyse eğer 2019’a kadar bu millet huzur içinde İstanbul’da nasıl yaşıyordu? Ne oldu da değiştirdiniz? Böyle bir haksızlık, böyle bir vicdansızlık yapılabilir mi? Şimdi biz farz edin ki 92 bin kişiyle aldık. Ben niye insanları ekmeğinden edeyim? Allah katında hesabını nasıl vereceğiz? İşte çıkartılanlar da girenler de ideolojik. Bir merkezden yönetiliyor. İşine, liyakatine bakılmadan işe alınıyor.” diye konuştu.
“İki evimiz, bir arabamız, biraz da borcumuz var”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum canlı yayında mal varlığını da açıkladı. Hem Bakan, hem Milletvekili olduğu dönemde zaten düzenli olarak bildirim yaptığını belirten Kurum, “Şimdi de açıklarım, bir çekincemiz yok. Açıklıyorum; Ankara’da evimiz var. İstanbul’da evimiz var. Bir tane arabamız ve biraz da borcumuz var. Mal varlığımız bu kadar. Ev aldığımız için o eve olan borcumuz. Kredi borcu 2 yıl daha devam ediyor. Evimiz Boğaz’da değil. Ankara’da Ümitköy’de bir tane evimiz var. Burada da Kağıthane’de. İkisi de daire, yalımız yok.” dedi.
“Bunlar maket değil, gerçek”
Muhalefetin ‘650 bin konut’ projesine yönelik eleştirilerine tepki gösteren Kurum, “Bize deprem zamanında da ‘bu kadar söz veriyorsunuz, yapamazsınız’ dediler. Elazığ’da, Malatya’da deprem olduğunda ‘1 yılda teslim edeceğiz’ dedik, ‘milleti kandırıyorsunuz’ dediler. İzmir’de deprem oldu, 1 yılda güzel İzmir’imize, ‘Bayraklı’daki konutları yapacağız’ dedik, ‘yalan söylüyorsunuz’ dediler. Sonra da yetmezmiş gibi ‘biz bedava yapacağız’ dediler. O gün hem Ankara Büyükşehir Belediyesi, hem İzmir Büyükşehir Belediyesi, hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi, gidip bir tane konut yapmadılar. Bir tane dikili ağaçları yok. Bir çivi çakmadılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da, Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta yaptığı bir konut var mı? Olsaydı davulla zurnayla açarlardı. Karalamak için ‘yapamazsınız’ dediler. Depremin yıldönümünde 46 bin konutun teslimatı yapıldı. Her ay 10 bin 15 bin. Bakanlığımız, başlattığımız o projeleri, sağ olsun, devam ettiriyorlar. Bunlar maket, değil gerçek.” diye konuştu.
“Benim iki önemli gündemim var: Deprem ve ulaşım”
Kentsel dönüşüm ve ulaşım projelerini anlatırken, mevcut İBB yönetimini de eleştiren Murat Kurum, “Benim iki önemli gündemim var: biri deprem, biri de ulaşım. İkisine bütün motivasyonumuzla, birikimimizle, enerjimizle, tüm imkanlarımızla bu sorunları çözmek için projelerimizi açıkladık. İnanın şu projelerin hiçbiri Büyükşehir’de yoktur. Çünkü öyle bir dertleri yok. Aylardır bilim insanlarıyla çalışıyorum, Naci Hoca’nın fikrini aldım. Ulaşım için ilgili Bakanımız ve gerekli yerlerle görüştüm. Metro artıracağız, ‘yapılamaz’ diyorlar. Herkes senin gibi değil, herkesi kendin gibi zannetme. Başka hedefler peşinde koşunca yapıyorsun, CHP’yi bölmek gibi. Kendisini Cumhurbaşkanı yardımcısı ilan ediyor, eş başkan oluyor. Biz kendimizi buraya odaklayacağız. İlgili bakanlıklarımızla uyum içinde İstanbul’un bu iki sorununu çözeceğiz.” şeklinde konuştu.