Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Vekili ve Meclis Başkanı Zorlu Töre, “Mavi Vatan ve Kıbrıs ile Doğu Akdeniz’deki Gelişmeler” konulu konferansı İnönü Üniversitesinde verdi.
İlahiyat Fakültesi Zahit Aksu Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Gençlik ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bayduz, Kıbrıs Gazileri, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İnönü Üniversitesi Gençlik ve Eğitim Topluluğu’nun düzenlediği etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Etkinlik Gençlik ve Eğitim Derneği’nin tanıtım videosu ile devam etti.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay konuşmasında, KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre’ye ve organizasyonda emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.

Yeniden Refah lideri Erbakan’dan ’kayyum’ açıklaması Yeniden Refah lideri Erbakan’dan ’kayyum’ açıklaması


Gençlik ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bayduz ise dernek olarak birçok etkinlik yaptıklarını, milli ve manevi değerleri daima ön planda tutarak başarılar elde ettiklerini vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından söz alan KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’in ortasında bir Türk vatanı olduğunu vurgulayarak, “Bu Cumhuriyet’e sahip çıkmak hepimizin asli görevidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ‘Ne mutlu Türk’üm diyen herkesin vatanıdır. Kıbrıs’ı, 307 yıl Osmanlı Devleti yönetti. Üç kıtada hâkimiyet sağlayan Türk milleti Kıbrıs adasını da bu cihan milletinin hizmetine verdi” ifadelerine yer verdi.
Kıbrıs’ın jeopolitik bakımdan çok önemli bir yer olduğunu söyleyen Töre, bütün dünyanın gözünün Doğu Akdeniz bölgesinde olduğunun altını çizdi.
Kıbrıs’ta mücadelenin hep devam ettiğini belirten Zorlu Töre, Osmanlı Devleti dönemindeki Kıbrıs’ın fethinden, Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar olan tarihi süreci katılımcılara aktardı.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına da değinen Töre, “Bugün Gazze'de meydana gelen İsrail barbarlığı hepimizin gözünü açmalı. Birleşmiş Milletler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımıyormuş. Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Avrupa Birliği'ne kalmış olsaydı 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşmezdi. Eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Avrupa Birliği'ne kalsaydı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bağımsız bir Türk devleti olarak ilan edilmezdi. Doğu Akdeniz tamamen işgal altına girerdi. Türkiye'nin, Mavi Vatan dediğimiz Doğu Akdeniz bölgesinde sismik araştırma yapması söz konusu olmazdı. Doğal gaz araması olmazdı, sondaj gemileri olmazdı ama bugün bakın Doğu Akdeniz'de en güçlü ülke Türkiye'dir” diye konuştu.
Konferans hediye takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Kaynak: İHA