ABD saldırısında hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, İran'ın bölgedeki en önemli askeri liderlerden biriydi. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e doğrudan bağlı olarak hareket eden Süleymani, 1957'de doğdu. İlkokulu tamamladıktan sonra Devrim Muhafızları Ordusu'na katıldı ve 1979 İran Devrimi sonrasında askeri kariyerine başladı.
Süleymani'nin İran-Irak Savaşı Dönemi
Süleymani'nin önemli dönemlerinden biri, İran-Irak savaşı sırasında gösterdiği üstün çabadır. Bu dönemde, Iraklı Kürt liderlerle işbirliği yaparak Saddam Hüseyin'e karşı mücadele etti. Aynı zamanda, 1991 Körfez Savaşı'nda silahlı Şii gruplarla ilişkiler geliştirip, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.
Taliban'a Karşı Mücadele ve Irak İşgali Sonrası Rolü
Taliban'ın 1998'deki İranlı diplomatları öldürmesinin ardından Süleymani, Taliban'a karşı mücadelede Burhaneddin Rabbani liderliğindeki Kuzey İttifakı'na destek verdi. Irak'ın ABD tarafından işgali sonrasında ise Süleymani, ABD ordusuna karşı savaşan Şii grupları perde arkasından yönetti ve Irak'taki politikacılarla özel ilişkiler kurarak diplomasi alanında da etkili oldu.
Hizbullah'ın Silahlandırılması ve Suriye-Irak Rolü
Lübnan'da Hizbullah'ı silahlandırma sorumluluğunu üstlenen Süleymani, 2006'da İsrail'in Hizbullah'ı hedef almasının ardından yaşanan "33 Günlük Temmuz Savaşı"nda örgütü eğitti ve silahlandırdı. Suriye'deki rolü, ülke içindeki Şii milis güçlerine askeri strateji sağlayarak Esed rejimini desteklemekti. Ayrıca, Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de öncü bir rol üstlendi.
ABD Büyükelçiliği Saldırısı ve Süleymani'nin Liderliği
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği saldırısı sonrasında Haşdi Şabi üslerine yapılan saldırılarla birlikte "Kasım Süleymani liderimizdir" sloganları duvarlara yazıldı. Süleymani, İran'ın Irak'taki politikalarını belirleyen en üst düzeydeki isim olarak, doğrudan lider Hamaney'e bağlı bir konumda bulunmaktaydı.
Kasım Süleymani'nin ölümü, bölgedeki dengeleri etkileyen bir olay olarak öne çıkarken, onun askeri başarıları ve bölgesel politikadaki etkisi uzun yıllar boyunca hatırlanacak bir figür olarak kalmaya devam edecektir.