Selçuklu dönemiyle birlikte Türk topraklarına yerleşen oymacılık sanatı, Kahramanmaraş'ta günümüze kadar ulaşan köklü bir geçmişe sahip. Şimşir, meşe, ıhlamur ve özellikle ceviz gibi ağaç türlerinin ustaların ellerinde yeniden doğduğu bu sanat dalında, çiçek, bitki ve hayvan motifleri, iskarpilelerle mobilyalara ve süs eşyalarına işleniyor.

Mimariye Süs Katan El Sanatı

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de ahşap oymacılığı, özellikle camilerin iç mekanlarında sıkça kullanılıyor. Oymalı döşemeler ve kaplamalar, ibadethanelere görsel bir zenginlik katıyor. Ancak, modern yaşamın getirdiği hızlı değişimler, bu geleneksel sanatın yavaş yavaş unutulmasına neden oluyor.

Mehmet Akpınar’dan Öğretmenler Günü Mesajı Mehmet Akpınar’dan Öğretmenler Günü Mesajı

Teknolojinin Gölgesinde Kaybolan Ustalık

Endüstrileşme ve modern üretim yöntemleri, ahşap oymacılığının yerini giderek fabrikasyon ürünlere bırakıyor. İnsanların tüketim alışkanlıklarındaki değişim, el yapımı eşyalara olan ilgiyi azaltırken, oymacılık ustaları da bu durumdan olumsuz etkileniyor.

Hızla büyüyen şehirlerde, el sanatları yavaş yavaş yok oluyor. Kahramanmaraş'ta da kent yaşamının yaygınlaşmasıyla birlikte, ahşap oymacılığı gibi geleneksel meslekler unutulmaya yüz tutuyor. Yeni neslin bu sanat dalına olan ilgisi azalırken, usta ustaların da emekli olmasıyla birlikte, oymacılık yavaş yavaş tarihin sayfalarına karışıyor.

Kaybolan Bir Miras

Ahşap oymacılığı, sadece bir el sanatı değil, aynı zamanda bir kültür mirasıdır. Bu sanat dalının kaybolması, geçmişimizle olan bağlarımızı zayıflatacak ve gelecek nesillere aktarılması gereken değerlerimizi yitirilmesine neden oluyor. Kahramanmaraş'ın zengin kültürel mirasının bir parçası olan ahşap oymacılığı, günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Haber: Metehan Nazlı 

Editör: Sema Akçakale