Kış aylarında toplu ortamlarda bulunmanın göz enfeksiyonlarını da arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ataş, “Kış aylarıyla birlikte kapalı ortamlarda olmak ve bir arada yaşamak, özellikle okullarda, kreşlerde, AVM’lerde, kışlalarda, toplu ortamlarda bulunmak enfeksiyonlar için önemli bir risk kaynağı. Burada enfeksiyon kapma şansı nasıl enfeksiyonlar için fazla oluyorsa göz enfeksiyonu riski de artmaktadır. Burada gözün zarının kapakları ve gözün beyaz olan siper dediğimiz kısmının iltihabına biz konjonktivit diyoruz. Bu genelde bakteriyel olabiliyor, viral olabiliyor ve alerjik olabiliyor. Tabi bugün konumuz daha çok bakteriyel ve viral konjonktivitler. Tabi en sık biz viral konjonktivitlerle karşılaşıyoruz aslında. Bu nasıl gribal enfeksiyonlar, üst solunumla enfeksiyonları oluyorsa bu viral konjonktivitlerle de çok sık karşılaşılıyor. En çok adenoviral dediğimiz yüzde 80-90’a yakını adenoviral konjonktivitlerdir. Dediğimiz gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra hapşırma ve öksürmeden dolayı ortama yayılan partiküllerden, yakın temastan dolayı göze de bulaşabiliyor ve kişinin geçici enfeksiyonlardan dolayı bulaşarak konjonktivit yapabiliyor. Çoğu iyi huylu seyretmesine rağmen, bazen çok ciddi gözde iz de bırakabiliyor. Epidemik ya da konjonktivit dediğimiz bir tabloda gözün korneası da etkilenebilmekte ve ciddi izlere yol açıp görme bozukluğuna da yol açabilmektedir. O yüzden bu tür durumlarda bir göz hekimine gelip muayene edip eğer öyle bir durum varsa tedavisini yapmak lazım. Tabi çok ağır tablo seyretmiyorsa genelde destekleyici tedavilerle, rahatlatıcı tedavilerle tedavi ediyoruz ama kornea tutulumu varsa daha uzun süreli bir tedavi ve takip gerektirmektedir” dedi.