Balbay, bu kaynağın varlığına dair ilk bulguların 1967 yılında Norveçli bir araştırma ekibi tarafından yapılan sondaj çalışmaları sırasında elde edildiğini belirtti. Araştırmalar sırasında yüksek basınçlı büyük su kütlelerine rastlandığını söyleyen Balbay, bu gücün sondaj ekiplerini zor durumda bıraktığını, hatta kaynakların kontrol altına alınamayıp imha edilmeye çalışıldığını aktardı.
13. Dev Su Tüneli Anadolu’da mı?
Dünya genelinde benzer yapılar arasında yalnızca 12 örnek bulunduğuna dikkat çeken Balbay, Kahramanmaraş’taki bu yapının 13. büyük yeraltı su hattı olduğunu öne sürdü. Söz konusu yeraltı sisteminin, Akdeniz ile Anadolu levhaları arasında, tıpkı bir boru hattı gibi derinlerden ilerlediğini ifade etti.
Balbay’a göre, depremlerle birlikte bu yapılar daha görünür hale geliyor ve bu dev su hattı, Marmara Adası açıklarında bir şelale gibi denize dökülüyor. Yüzlerce kilometre boyunca yerin altında uzandığı iddia edilen bu kaynak, kontrollü biçimde değerlendirildiği takdirde Türkiye için büyük bir stratejik su rezervi olabilir.
“Bu Gücü Zapt Etmek Zor”
Böylesine büyük ve basınçla akan bir su kaynağını kontrol altına almanın kolay olmadığını vurgulayan Balbay, “Bu suyu çıkarmak mümkün. Ancak esas mesele, bu gücü zapt edebilmek. Hat tazyikle ilerliyor, güçlü bir akış söz konusu” ifadelerini kullandı.
Balbay’ın açıklamaları, hem Kahramanmaraş hem de Türkiye genelinde yeni tartışmaları beraberinde getirecek nitelikte. Uzmanlar ise bu tür yeraltı yapılarının mutlaka bilimsel ve kapsamlı biçimde araştırılması gerektiğini belirtiyor.