Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle şunu ifade ederek başlamak istiyoruz; Bolu Kartalkaya’daki bir otelde meydana gelen yangın felaketi hepimizi derinden sarsmış ve büyük bir üzüntüye sebep olmuştur. Yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Tüm sorumluların tespit edilmesini ve gereken en ağır cezayı almalarını bekliyor, bir daha böyle felaketler yaşanmamasını temenni ediyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
Bizler, köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunan, toplum sağlığı için birinci basamak sağlık hizmetinin olmazsa olmaz bir parçasıyız.
Bizler, hastalarımızın ihtiyaç duydukları ilaçlara en güvenilir ve en hızlı şekilde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sağlık danışmanlarıyız. Birinci basamak sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız.
Ancak mevcut ekonomik koşullar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi önlemlerin alınmadığı bir noktadayız. Defalarca dile getirmemize, taleplerimizi ısrarla ifade etmemize rağmen eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi. Bu anlamda 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok zor geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerinin sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Ama daha da kötüsü sesimiz duyulmazsa, gerekli önlemler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır. Eczanelerimizin ışığının karardığı, sağlık kapısının kapandığı bir yıl…
Kıymetli Basın Mensupları,
Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiştir. 4 aydır yeni bir protokol imzalanmadan, eczacılarımız belirsizlik içinde hizmet vermeye devam etmektedir.
Eczanelerimiz, eczacılık hizmetlerinin sürdürülebilirliği hiçe sayılarak ağır ekonomik koşullar altında hizmet vermeye çalışmaktadır. Biz, hastalarımızın ilaca erişimi için yeni bir protokol imzalanmasını istiyoruz. 30 bini aşkın eczanenin ayakta kalması, hastaların ilaca erişmesi ancak ve ancak gerçekçi koşullarda tam bir mutabakatla imzalanacak bir protokole bağlıdır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu sorumluluğunu daha fazla ertelemesini istemiyoruz. Kamu otoritesinden, SGK’nın mevcutta bulunması gereken kamu görevini yerine getirmesini bekliyoruz.
Aksi halde eczacılar ve hastalar, adil olmayan ekonomik koşullar altında ezilmeye devam edecek ve ilaç hizmetlerinde büyük aksaklıklar yaşanacaktır.
Değerli Basın Mensupları,
Hem Bölge Eczacı Odalarımızın başkanları hem de Türk Eczacıları Birliği yöneticileri olarak bizler yaşadığımız bu zorlukları anlatmak, ne siyaset üstü bir yaklaşımla ne de hastalarımızın ilaca erişimini daha da zorlaştırmadan çözüm üretmek için buradayız.
Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacaktır.
Bu nedenle buradan tüm Bölge Eczacı Odalarımızla birlikte haykırıyoruz.
İlaç ve sağlık hizmetlerinde yaşanan bu zorluklar nedeniyle eczanelerimizin bu şartlar altında ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının yaşanması an meselesidir.
Hakkımızı aramak için buradayız, mücadelemiz sürecek!
Halk sağlığı için sağlık kapımızı açık tutmak istiyoruz!
Haklı taleplerimizin karşılanması için gereken adımlar atılmalı, sağlık kapınız açık kalsın!