Dr. Öğr. Üyesi Sezin Andiç Başbuğ, Çukurova Üniversitesi’ne bağlı Çukurova Türkoloji Araştırma Merkezi’nde verdiği “Psikolojik Dayanıklılık Penceresinden Afet ve Travmalarla Başa Çıkma” konulu konuşmasında, travmatik olayların hayatı hiç beklenmedik şekillerde tersyüz ettiğini ve aynı olaya aynı değil, farklı tepkiler verilebildiğini söyledi.

Yıkım Yapılan Binada Göçük: 4 İşçi Yaralı Yıkım Yapılan Binada Göçük: 4 İşçi Yaralı


  Başbuğ,  “Sevdikleri veya önemli kişilerin kaybı. Kişinin kendi yaşam ve geleceğinin kontrolünü kaybetmesi. Umut ve inisiyatif kaybı. İtibar kaybı. Sosyal altyapı ve kurumların kaybı. Hizmetlere erişimin kaybı. Mülk ve eşyaların kaybı. Geçim kaynaklarının kaybı. Doğal çevre, önemli kültürel alanlar ve önemli yerlerin kaybının” travmatik olaylara yol açabileceğini belirterek, “Şayet çok şanslı biriysek, bu talihsizliklerden hiç biri başımıza gelmemiş olabilir, fakat çok büyük ihtimalle “insan olmanın çok doğal sonucu olarak” eninde sonunda gelecektir. İstatiklere göre, insanların yüzde 90’ı hayatları boyunca en az bir travmatik olaylarla karşı karıya kalır” dedi.


  Dr. Öğr. Üyesi Sezin Andiç Başbuğ, kimileri için olayın oluşturduğu stresin kronik hale geldiğini ve yıllarca sürdüğünü kaydederek şöyle devam etti:
  “Hemen herkes hayatının bir noktasında büyük bir travma yaşar, belki de birden fazla. Hırsızlığa maruz kalmak, aile içi şiddet, tecavüz, çocuk istismarı, ağır bir trafik kazası, sevdiğiniz bir kişinin ani ölümü, elden ayaktan düşüren bir hastalık, bir doğal afet ya da savaş. Bunlar travmaya yol açabilir. Kimileri kendi içinde dramatik bir değişim yaşayabilir, daha huysuz, moralsiz, içe kapalı, alaycı ve öfkeli bir hale gelebilir. Kimileri depresif bir havaya bürünebilir. Kimileri ise travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilir.“


  6 Şubat depremine de temas eden Başbuğ, “Bu yaşadığımız deprem, iç dünyamızda somatik, psişik, sosyal ve transandant bir depreme de yol açtı. Deprem bireyin iç dünyasını ve toplumu derinden sarstı” ifadelerini kullandı.
  Travmalarla başa çıkmanın yolunun yalnız olmadığını hissetmek ve fark etmekten geçtiğini anlatan Başbuğ,”Herkes yavaş yavaş şifalanmaya başlar” şeklinde konuştu.

Editör: FATMA Toptaş