Tekerlekli sandalyeye mahkum kalan ve Hatay'a geri dönmek isteyen genç kadın, "Ben bütün umudumu kaybetmiştim. Sadece evlatlarımla yaşayabileceğim bir ev istiyorum" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda 50 binden fazla kişi hayatını kaybederken 100 binden fazla kişi de yaralandı. Deprem en yıkıcı etkiyi ise Hatay’da oluşturdu. Kentte binlerce ev yıkılırken binlerce insan da yaralandı.
Yaralıların bazıları uzuvlarını kaybederken bazıları da hem en yakınlarını hem de ailesinden birçok kişiyi kaybetti. Depremde hastanede kalan birçok çocuk ise anne ve babasından uzun süre ayrı kaldı. Çocuklar DNA sonuçlarıyla ailelerine kavuştu.
Hatay’ın Antakya ilçesinde müstakil evde yaşayan Turan ailesi de depremde enkaz altında kaldı. Anne Ayşenur Turan (30) depremden 27 saat sonra enkazdan çıkartılırken eşi Samet Turan depremin 24.saatinde enkazdan çıkartıldı ancak hastanede hayatını kaybetti. Çiftin en büyük çocukları Azat (10) ise depremin 11. saatinde kurtarıldı ve tedavi için Antalya’ya sevk edildi.
Kuvözdeki Aras’ı hemşire kurtarmış
3 Şubat’ta doğum yapan Ayşenur Turan’ın minik evladı Aras ise deprem günü hastanede kuvözde kalırken bir hemşire tarafından kurtarıldı ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
Minik evladına 27 gün sonra evladına kavuştu
Ayşenur Turan depremden sonra geçirdiği ameliyatlar nedeniyle bilinç kaybı yaşarken Turan’ın akrabaları kayıp Aras’ı bulmak için DNA testine başvurdu. Ayşenur Turan depremden 27 gün sonra evladına kavuştu. Genç kadın Antalya’da tedavisi süren büyük evladına ise 3 ay sonra kavuştu.
Adana’da ev kiralandı
Deprem nedeniyle sağ tarafı tutmayan genç kadın tekerlekli sandalyeye mahkum kalırken hayırseverlerin desteğiyle merkez Sarıçam ilçesinde ev kiralandı ve 1 yıllık kirası ödendi. Genç kadının Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde fizik tedavi süreci sürüyor.
“Ev birden başımıza çöktü”
Yaşadığı zor günleri İhlas Haber Ajansı’na gözyaşlarıyla anlatan Ayşenur Turan, “Deprem olduğunda elektrikler kesildi ve ev çöktü. Oğlumun ve eşimin seslerini duyuyordum ancak onlar birbirlerinin sesini duyamıyordu ben arada onlara köprü oluyordum. Oğlum 11. saatin sonunda çıktığında derin bir nefes aldığımı hatırlıyorum. 24. saatin sonunda eşim kurtuldu. Enkazdan çıktığında iyiymiş ancak hastanede hayatını kaybetmiş. Bende 27. saatin sonunda çıktım, çok kötüydü. Hastaneye vardığımda hiçbir şey hatırlamıyordum” dedi
“Evladıma ulaşamayacağım diye çok korktum”
Evladına kavuştuğu günü unutamadığını söyleyen Turan, “Ben depremden 3 gün önce doğum yapmıştım ve evladım hastanede kuvözdeydi. Hastane depremden hasar almış ancak bir hemşire sağ olsun evladımı kurtarmış. Hastanede kendime geldiğimde evladım yoktu, ona ulaşamayacağım diye çok korkmuştum. 27 gün sonra DNA testi ile evladıma kavuştum. Ben bütün umudumu kaybetmiştim 1 fotoğraf ile yola çıktık aslında ve evladıma ulaştım. O anı anlatamam çok mutlu olmuştum. Büyük oğlum ile de 3 ay sonra kavuştum” ifadelerini kullandı.
“Evlatlarımla yaşayabileceğim bir ev istiyorum”
Hatay’a geri dönmek istediğini anlatan Ayşenur Turan, “Şu anda sağ ayağımı kullanamıyorum. Mart ayında bu evinde kirası dolacak. Hatay’a dönmek istiyorum ben. Ailem orada, eşimin mezarı orada. Daha önceden vefat eden evladımın mezarı orada. Ancak orada evim yok, kiracı olduğum ev yıkıldı. Sadece evlatlarımla yaşayabileceğim bir ev istiyorum” şeklinde konuştu.
“Karanlıktan korkuyorum”
3 ay boyunca Antalya’da kalan ve kolu kolonun altında kaldığı için birçok ameliyat geçiren Azat Turan, “Depremin olduğu anı hatırlıyorum. O günden sonra karanlıktan korkuyorum, tek kalamıyorum sürekli ailemin yanında olmasını istiyorum. Benim arkadaşlarım hep Hatay’da. Bende Hatay’a geri dönmek istiyorum” dedi.