Milattan önce 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü'nde bu sene de hummalı çalışma başladı. İtalya'nın Bari Aldo Moro Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında yapılan kazılar, bu yıl 3 ayrı noktada gerçekleştirilecek. Bu yılki kazıların önemli ayaklarından birini de höyüğün açık hava müzesi olabilmesi için hazırlıkların tamamlanması olacak.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Palumbi, 10 gün önce başladıkları kazılarda şu ana kadar iki önemli bulguya ulaştıklarını söyledi. Bizans dönemine ait yapının alt bölümünde kazı çalışmalarını sürdüren Palumbi, "Bu sezon hem Orta Çağ'a ait büyük bir taş temel bulduk, hem de büyük bir kerpiç duvar bulduk. Bu kerpiç duvarı Hitit dönemine ait ve büyük ihtimalle Hitit yerleşimi sur duvarı" dedi.
Hem Demir Çağı, hem Hitit Çağ tabakaları, hem de Geç Kalkolitik tabakalarına ulaşmak için çalışmaların süreceğini ifade eden Palumbi, "Bundan sonra daha aşağı ineceğiz, daha prehistorik tabakalar göstermek için. Bu sezonda ilk Tunç veya Geç Kalkolitik tabakalara inmeye çalışıyoruz. İlk olarak en eski Tunç, ilk Tunç, en geç Kalkolitik tabakaları bulmayı umuyoruz" diye konuştu.
Orta Demir Çağ tabakasında çalışma yürüten Kazı Başkan Yardımcısı Arkeolog Tülay Özaydın da milattan önce birinci binde yaşanan Demir Çağ yerleşiminin erken safhalarını bulmaya çalıştıklarını söyledi. Özaydın, "Şu anda bulunduğumuz tabaka Demir Çağ, Orta Demir Çağı tabakası; onunla ilgili çalışma yapıyoruz" dedi. Kazı sırasında bulduğu parçayı gösteren Özaydın, "Bu gördüğünüz konsantrik bezemeli, Kıbrıs etkili bir kapalı kabın parçasını bulduk. Birkaç tane daha örnek bulduk. Bunun altında eğer erken Demir Çağ'ın tabakalarına ulaşabilirsek, Yumuktepe'deki Demir Çağ stratigrafisini belirlemiş olacağız. Bunlar, milattan önce 8. yüzyıl, 7. yüzyıla ait. Daha erkeni var mı yani milattan önce 9. yüzyıla ulaşıyor mu onu öğrenmeye çalışıyoruz. Bu dönem 6., 7., 8. dönem ticaretle ilgili kozmopolit yerleşmelerin olduğu bir dönem. Deniz ticaretiyle, ticaretle birçok malzemenin geldiği, birçok etkenin olduğu, doğuyla, batıyla, adalarla, Kıbrıs'la özellikle ilişkilerin bir olduğu dönem" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA