Mahkemeden 2 yıl sonra çıkan karar acılı babayı bir kez daha yıktı Mahkemeden 2 yıl sonra çıkan karar acılı babayı bir kez daha yıktı

 Çukurova ilçesi Turgut Özal Bulvarı’nda 10 Ağustos’ta Kasım Yılmaz, kullandığı 01 AEY 213 plakalı otomobille iddiaya göre önündeki araca makas attıktan sonra direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine refüje çıktı. Savrulan otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Sevgi Akbaş’a (58) çarptı. Akbaş hayatını kaybederken sürücü Kasım Yılmaz ise tutuklandı. 
  Kaza ile ilgili alınan kaza tespit tutanağı ve trafik bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda sürücü Kasım Yılmaz’ın kusurlu, Sevgi Akbaş’ın ise kusursuz olduğu belirtildi. 
  Yapılan soruşturma sonunda sürücü Yılmaz hakkında Adana 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle Ölüme Neden Olma’ suçundan açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Kasım Yılmaz ile tarafların avukatları katıldı. 
  Hakkında 6 yıla kadar hapis cezası istenen Kasım Yılmaz otomobili ile giderken bir aracı sollama yapmak için sol şeride geçtiğini bu sırada sağındaki aracın kendisini sıkıştırdığını söyledi. Bunun üzerine aracının sol tekerinin refüje geldiğini ve sol arka tekerinin patladığını ifade eden Yılmaz, “Bu yüzden aracın hakimiyetini sağlamaya çalışıyordum. Yola dikkatimi veremedim. Refüjün hemen önünde yolda bulunan bir kişiye çarptım. Bu kişiyi çarpma esnasında gördüm” dedi. 
  Sanık Yılmaz, kaza anındaki aracının hızını hatırlamadığını, en fazla hızının 70 kilometre civarında olduğunu düşündüğünü belirterek savunmasını şöyle sürdürdü: 
  “Kaza diğer aracın beni sıkıştırması nedeniyle meydana geldi Kaza sırasında alkollü değildim. Kazadan sonra olay yerinden ayrılmadım. Olayda kusurumun olmadığını düşünüyorum. Öncelikle beraatimi isterim, hakkımda ceza tayin edilecek olursa bu cezayı kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalışıp infaz etmek isterim.” 
  Müştekiler avukatı Nursena Altunışık ise sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, “Ölen Sevgi Akbaş aracın çarpmasıyla 25 metre savrulmuştur. Hastaneye gitmeden olay yerinde yaşamını yitirmiştir. Sanık, kendisini başka bir aracın sıkıştırdığını, bu nedenle kazanın meydana geldiğini beyan etmekteyse de bahsetmiş olduğu aracın rengini, herhangi bir özelliğini bilmiyor. Bu durumda suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptığı ortadadır” dedi. 
  Sanık avukatı Ahmet Özer de kazanın müvekkilinin anlattığı şekilde meydana geldiğini, ölenin kaza sırasında refüjde olmadığını, yolda olduğunu söyledi. Kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporunun yanlı hazırlandığını değerlendirdiklerini iddia eden Av. Özer, “Herhangi bir kamera kaydı mevcut değildir. Tanık beyanına göre olayın yolda olduğu bellidir. Müvekkilim testis kanseridir. Tedavi evraklarını mahkemeye sunuyoruz. Müvekkilimin bu aşamada tahliyesini talep ederiz” dedi. 
  Mahkeme savcısı, suçun infial oluşturan suçlardan olması nazara alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. 
  Mahkeme hakimi, sanık Kasım Yılmaz’ın tutuklulukta geçirdiği süre, delillerin önemli ölçüde toplanmış olması, ayrıca sağlık durumunu göz önüne alarak ‘Konutu Terk Etmeme’ ve ‘Yurt Dışına Çıkamamak’ adli kontrol şartları ile tahliyesine karar verdi. Duruşma, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’ndan kusur raporunun beklenilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.                       

Editör: FATMA Toptaş